Twitter
RSS

ars longa vita brevis

Yine son anda hatırladım.. Oysa ne kadar çok düşünürdüm çok değil şundan 7 ay öncesine kadar... Ne kadar çok hayal kurardım... Saniyeler içinde düşünüyor, saniyeler içinde karar veriyorum son zamanlarda.. Çok hızlı gitmek, zamana ayak uydurmak bana göre olmasa da yaşadığımız yalan hayatta ayakta durabilmek için böyle olmak gerekiyor... Ne saçma...

Başkalaşım geçiren hayvanlara dönsem de özüm halen 7 ay önceki kedi... Çünkü çok çok iyi biliyorum yaratılan sanal dünyanın rollerini tüm hünerleri ile oynamaya çalışan gereksiz yaratıklar olduğumuzu... Samimiyet ile yapmacıklığın çok iyi farkına varan ben bile yoğunluktan dolayı kaçırabiliyorum bazı şeyleri ne tuhaf :( Oysa bu satırları ne kadar umut dolu, ne kadar yaşama sevinci hissettiğim bi günde gayet sağlam kafa ile yazıyorum..

Çok iyisin dediklerinde beni tanımadıklarını, çok başarılısın dediklerinde ise ne kadar kör olduklarını düşünüyorum çoğu kez.. En çok bileni bile benim yanımda solda sıfır kalan dedikodu kumkumalarının arasında onlara benzememek için elinden geleni yapan, yer yer arada onlara benzeme rolü yapan, ama genelinde iyimserliğimi kaybetmemeye çalışan bir süreçteyim...

Gündemi takip etmede oldukça zorlandığım, sevdiğim şeylerden onun uğrunda ödün verdiğim, sonrasında pişman olmamayı dilediğim, entel dantel işlerimi iyicene boşladığım ancak bu arada iliklerime kadar yaşadığımı hissettiğim garip bi dönem işte..

Birilerinin senaryolarının başarı ile uygulamada olduğunu gördükçe yüreği sıkışan, çok sevdiğim siyasetin aynı boktanlığı ile devam ettiğini göz ucu ile görebildiğim, büyük oyunu göremeyip de yorum yapanların ağzına burnuna iki tokat çarpmak istediğim, zamanında o yorum yapanların yanından kaçabilmek uğruna elimden geleni yapan kendimi hayat gailesinde aşkımla bir ömür geçirebilmek uğruna sabır ederken bulduğum tuhaf bi dönem işte...

"Gittiği yere kadar"ı son birkaç aydır yaşam felsefesi yapmış, zamanında sabretmesinin en büyük ödülünü fazlası ile almış bu kedi bakalım önümüzdeki aylarda ne durumda olucak? Heyecan içinde gelişmeleri bekliyor ve asla unutmuyoruz: Leblebi hoştur tek tek yiyene, eşek boku dayanmaz avuç avuç yiyene :)

pembe mandal :)

İlk yarısı idare eder ikinci yarısı ise muhteşem olan bir senenin ardından hiç olmadığım kadar huzurlu, hiç olmadığım kadar mutlu bir seneye merhaba diyorum evet :) Umarım bütün bir yıl bu şekilde geçer..

İnanılmaz hızlı ama bir o kadar keyifli bir dönem sürmekte olan bu kedi tüm benliğiyle yaşadığını hissetmekte bu ara aman tahtaya vuralım lütfen (: Kelimelerin yetmediği, ifade güçlüğü çekilen bu dönemde tüm anlamsızlıklar anlam kazanmakta ve her saniye muhteşem bir anı olarak tarihe kazınmakta şükürler olsun..

Sıkıntılar yok mu; elbette var, çoğu zaman da olacak elbette ancak o kadar güzel, o kadar hoş duygular ki bitanesi bile göze batmamakta, pembe mandalım olanca muhteşemliği ile bana tüm desteğini vermekte olduğundan geri kalan herşey önemsiz geri kalan her sıkıntı geride kalmaktadır :) Ayrıca zamanın ünlü dizilerinden birindeki replik de haklılığını perçinlemekte: "Sabahlar hep olmaktadır.. Sabahlar hep olmakta..."

Bütün bu ahval ve şerait içinde kediye önemli vazifeler düşmekte olduğundan ve ayrıca kedi belirli özgürlüklerinden kısıtlanma gibi bi durumla karşı karşıya olmasından dolayı biraz gerilmekte, ama o kadar da olsun beaa diyerek şükürlerine devam etmektedir.. :)

Uzun lafın kısası, kuşlar, çiçekler, kelenbekler güzel şeylerdir :) Bu mutluluk sadece bu yıl değil bir ömür boyu sürsündür, sabretmekten dervişe bağlayan kedi sabrının sonunda tahtına prensesi ile kurulmuş olup, şehr-i istanbul'da dillere destan bir masal tüm muhteşemliği ve tüm gerçekliği ile yaşanmaktadır. Kıskananlar çatlasındır ayrıca vur patlasın çal oynasındır :)








Sisteminizde Flash Player 10 kurulu değil :(