Twitter
RSS

buçuk...

"Kim ne bulur ne kaybeder, buçuk olsa tam olsa; bu dünya böyle mi döner, çivisi çıkmış oysa... Koftiden şukar dünya..."

Eskiden yorganıma sarılıp içime sinerken artık klavyeme sarılıp, bloğuma siniyorum.. Sinsi bir sanallaşma.. Çok merak ediyorum nereye kadar devam edicek bakalım bu durum?

Üç buçuktan dört ya da dört buçuktan beşteki gibi değil benimkisi iki buçuk :) Evet kesinlikle üç değil; üç olmasına izin vermiyorum çünkü.. İlk ikisi canımı çok acıtmış olduğundan mıdır bilinmez henüz sadece iki buçuk.. Kaçtığın peşinden kovalarcasına, üç olucam ben diye tutturanlar olsa da, gerçek üç henüz ortalarda bulunmasa da buçuk hızla geldi ve kondu badi parmağıma...

"Kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim" diyen f.d. misali hızla akan zamanın içinde tuhaf bir süratle yol almakta iken buçuk çıktı meydana.. Benim yarım olarak da düşünebileceğiniz buçuk kişisi son üç haftamın sebebi gibi aslında.. Tanrının yine zor bir dönemimde yanıma gönderdiği bu meleği görmemek gibi durum zaten söz konusu olamayacakken melek olan buçuk epey bi düşüncelere sevketti, sorgulattı bir kez daha bazı şeyleri.. Belki bir en fazla iki ay daha yanımda olacağını bilsem de yine de ayrılmasını hiç ama hiç istememekteyim..

Ağlaması ile içimden parça koparan, gülmesi ile neşeme neşe katan buçuk hanım %50'lerin altında seyreden enerjimi %90'lara çıkarabilme potansiyeline sahip bir yay burcu.. Konuşmadan da bazı şeylerin paylaşılabileceğinin canlı kanıtı olan, çevremdekilerin şaşkın bakışları arasında, arkamdan fısıldaşanların nasıl yanilerini duymazlıktan gelsem de sadece yaşadıklarıma bakarak iyi ki geldin diyorum buçuk.. İyi ki varsın.. Yolun bi süre sonra bambaşka yollara sapacak olsa da yaşattıkların için, birlikte sayıkladıklarımız için, beni kaç yıl geriye götürdüğün için, herşeyden önemlisi omzumun itibarını tekrardan kazandırdığın için gönülden teşekkür ediyorum sana canımın içi...

"Ne saklayacağım şimdi falın bildiğini senden? Olur mu bir canın, buçuğu tamı? İlle velâkin, bilen bilir işin aslını..."

gerçek dostum

"-Benden bahset, bloğunda bi yazın da benim hakkımda olsun..." dedi bikaç saat önce biricik dostum; sevgili bettynin dilime doladığı "köpeğin olsun" cümlesini yapıştırıverdim ben de akabinde kendisine (:

Aslında biricik dostumu anlatmaya paragraflar yetmese de elimden geldiğince bişeyler anlatmaya çalışıcam hakkında.. İlkokul birinci sınıftan beri arkadaşım olan bu zat-ı muhterem son 10 yıldır aralıksız bana tahammül edebilen, kendimden umudumu yitirdiğim anlarda bile bana olan inancını esirgemeyen tek kelime ile mükemmel bir insan başlangıç olarak.
Birlikte çok şey yaşadık, çok olay gördük geçirdik, eminim daha uzun seneler de geçireceğiz ama esas olan birlikte olmadığımız anlarda bile aynı şeyleri düşünmemiz ve bir fırsatını bulur bulmaz da hemen birbirimizden ayrı kaldığımız sürede yaşadıklarımızı paylaşmamız..

Tartışmalarımızda dahi birbirimize olan saygımızı asla kaybetmeden seviyeli siyaset meydanı programları gibi bir çözüme ulaşamadan tartışmayı sonlardırmalarımız mı olsun, birlikte geçirdiğimiz nice güzel istanbul turları mı olsun ya da aramızda kmler varken bile telefondan birbirimize destek oluşlarımız mı olsun hangi birini saymalıyım bilmiyorum.
Kırılmalarımızın en fazla iki bilemedin üç gün sürdüğü, birbirimizin hayatlarında dönüm noktası olan pekçok olayda yollarımızın kesiştiği arkadaşımla tonton birer dede olduğumuzda da dişlerimiz olmadan huysuz ihtiyarlar olarak çok canlar yakacağımızı bilmek gerçekten çok güzel (:

Dürüstçe söylemem gerekirse kırdığım çok oldu kendisini burdan blogger aracılığı ile onlar için özür dileyeyim bari :) Ama her seferinde küçük çocuklar gibi sarılıp barıştık ve şimdi bu satırları yazarken bile nasıl güzel bi duygu olduğunu anlatamam bunun (:

Zamanında kendisini dinleseydim belki şimdi çok daha farklı yerlerde olabilirdim bunun oldukça bilincindeyim ama gel gör ki beceremedim sevgili dostumun tavsiyelerini.. O ise şimdilerde emeğinin karşılığını tamamen alan, oldukça yoğun olmasına rağmen haftada en az bir gününü bana ayırabilen ve desteğini esirgemeyen bir genç ikcı ;) Aşkları olsun, okul hayatı olsun, çalışığı işler olsun her zaman en birinci olan bu şaşkın kişi en son geçtiğimiz temmuz ayında bir ölüyü dirilterek gerçek gücünü bir kez daha gösterdi.. Bugün bu satırları böylesine enerji ile, böylesine geleceğe pozitif bakabilerek yazıyorsam tek sebep kendisidir..

Sürgün şehrine taşındığımda yapayalnız kalacağımı düşünürken kaderin cilvesi gerçekleşti ve tam yanıbaşıma taşındı o da.. Yaşadığımız kötü şeyleri öylesine güzel şeylere dönüştürebilmeyi başardık ki bundan sonra dünyanın iki ucunda dahi olsak bizi birbirimizden hiçbir şeyin ayıramayacağını bilmek inanın harika bir duygu..

Başında bi ton iş var biliyorum, gerçek bir matematikçi iyi bir satranç ustası olduğunu da biliyorum, ama hareket kabiliyetin öylesine geniş, uygun karşı hamleyi planlama yeteneğin öylesine muazzam ki benim de dualarım eklenince her türlü zorluğu aşıcaksın emin ol arkadaşım.. Herkesin hayatında sahip olmayı isteyeceği senin gibi bir dosta inan daha fazla ne diyebilirim bilemiyorum. Hep böyle kal, değiş ama tam da şimdilerdeki gibi değiş (değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir di mi :) zaten mayan öyle bir sağlam ki seni değiştirmeye çalışanı sen değiştirirsin..

Desteğin için, inancın için, tahammülün için, sabrın için binlerce kez teşekkür ederim sana.. İçindeki enerji ve kalbindeki o saflık hiçbir zaman eksik olmasın. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir hayat dilerim sana...

Sisteminizde Flash Player 10 kurulu değil :(