Şöyle uzunca zamandır bir oyuncak gerekiyordu, sıkıntıdan patlamak üzere iken oyuncağımı bulabilmem için dostlarım yardımcı oldular sağolsunlar.. Sıradan kedilerden olmadığım için oynayacağım oyuncakların da farklı olması gerekiyor haliyle.. Bu arada lütfen şaşırmayın kaç yaşına gelmiş halen oyuncak ile oynuyorum diye, yaşı yoktur bunun bilirsiniz işte :) Zaten son oyuncağım bir türlü uzanamadığım bir yere kaçmıştı ne yazık ki oradan almaya çabalayıp yardım edenim dahi olmamıştı.. Epey üzülmüştüm haliyle ama sonra geçti üzüntüm.. "Yaşlandıkça çocuklaştı..." derler ya hani akıllarını seveyim onların ben halt etmişler hepsi!! Neden kimse şu açıdan bakmak istemez ki; oyuncakları bırakmamış olsaydık belki şu an böylesi sıkıcı ve anlamını yitiren kişiler olmazdık günümüzde. Bu sosyal mesajımın ardından bir de itirafta bulunursam eğer; paylaşmayı hiç ama hiç sevmem ben oyuncaklarımı, kusura bakmasın hiç kimse... Paylaşılınca daha güzel olur felsefesini benimseyenlere yazımın sonundaki zurnayı işaret etmek durumundayım. Toparlarsam tanrım kimseyi oyuncaksız ona bağlı olarak hayal kurma oyunlarından mahrum bırakmasın... Yazının sonuna gelip zurna çıkmadı diyenler, hayal kurmaktan yoksun olup, sığ düşünenler hepiniz düğün bittikten sonra zurnayı alın ve sokun bir taraflarınıza!..